Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkan Yardımcısı Emre Şahin, sendikal mücadelenin sahadaki emekle şekillendiği bir dönemde kaleme aldığı ilk köşe yazısıyla dikkatleri üzerine çekti. Genç, dinamik ve sahada gösterdiği başarılı eğitimcilik performansının yanı sıra; yazılı anlatım gücüyle de adından söz ettirmeyi başaran Şahin, bu yazısıyla sendikacılığı sadece istatistiklere sıkışmış bir yapıdan çıkararak, emek, irade ve samimiyetle örülmüş bir duruş olarak okurlara sunuyor.
"Sahadan Kaleme, Kalemden Gündeme"
"Mutabakatın Ötesinde: Sendikal Mücadelemiz" başlıklı yazısında Şahin; Mayıs ayının sendikal mücadeledeki kritik rolünü vurgularken, yalnızca rakamlardan ibaret olmayan bir başarıyı, arkasındaki emeği ve toplumsal sorumluluğu merkezine alıyor. Okullarda yüz yüze kurulan ilişkilerin, samimi bir dilin ve çözüm odaklı yaklaşımın nasıl örgütlü bir güce dönüştüğünü sade ama etkili bir anlatımla aktarıyor.
Anlatımında güçlü bir gönül dili hakim. Her cümle, sadece sendikal bir rapor vermekten öte; bir duyguyu, bir mücadele ruhunu ve ortak ideali taşıyor. Şahin, öğretmen odalarını yalnızca bir ziyaret mekânı olarak değil, aynı zamanda çözümün doğduğu, taleplerin şekillendiği yerler olarak tanımlıyor. Bu da onu, sahayı bilen bir yönetici olmanın ötesinde; sahayı hisseden bir yol arkadaşı haline getiriyor.
Yeni Bir Kalemin Müjdesi
İlk yazısından itibaren göze çarpan şey; Emre Şahin’in sadece kurum temsiliyetini değil, bir dava bilincini ve yazınsal yetkinliğini de başarılı biçimde yansıtmasıdır. Dilindeki akıcılık, ifade netliği ve vurguladığı ilkeli duruş, onun ilerleyen dönemde hem sendikal hem yazınsal alanda daha birçok değerli katkıda bulunacağının işareti niteliğinde.
Yazı boyunca dile getirilen "dinleyen, anlayan ve çözüm üreten sendika" tanımı, bugünün ihtiyaç duyduğu sendikal anlayışın da bir yansımasıdır. Özellikle “mutabakat sadece bir imza değil, bir irade göstergesidir” yaklaşımı; içi dolu, emekle örülmüş her rakamın aslında bir topluluk ruhunun ve güven ilişkisinin simgesi olduğunu güçlü biçimde ortaya koyuyor.
Sonuç Yerine
Emre Şahin’in ilk köşe yazısı, sadece bir sendikal sürecin analizi değil; aynı zamanda kaleminden yansıyan bir değerler bütününün de ifadesi olmuştur. Kendisine bu anlamlı ve dolu dolu ilk yazı için tebriklerimizi sunarken, bundan sonraki yazılarında da aynı derinliği ve sorumluluk duygusunu göreceğimizden şüphemiz yok. Eğitim camiası, böylesi bilinçli ve güçlü kalemlere her zaman ihtiyaç duymuştur, duymaya da devam edecektir.
Yolu açık, kalemi güçlü olsun.
İşte Emre Şahin'in Kaleme Aldığı Yazı: "Mutabakatın Ötesinde: Sendikal Mücadelemiz"
Sahadan Kaleme, Kalemden Gündeme
MUTABAKATIN ÖTESİNDE: SENDİKAL MÜCADELEMİZ
Mayıs ayı, sendikaların mutabakat ayıdır. Emeklerin, mücadelelerin, alın terinin karşılık bulduğu; sahada kurulan her cümlenin, yüz yüze bakan her gözün, samimiyetle sıkılan her elin sayıya dönüştüğü aydır. Sayıların ardında bir duruş, bir anlayış, bir irade ve bir yol vardır.
Mayıs ayı, sendikal mücadelemizin takviminde sadece bir ay değil; iradenin sahaya yansıdığı, emeğin örgütlülükle buluştuğu en kritik dönüm noktasıdır. Rakamlar konuşur, tercihler yön bulur, duruşlar netleşir.
Bu yıl Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 No’lu Şube olarak; Adalar, Kartal, Maltepe, Pendik, Sultanbeyli ve Tuzla ilçelerinde 164 yeni üye artışıyla 6.747 üyeye ulaştık. Bu artış sadece rakamsal bir başarı değil; güvenin, emeğin ve istikametin mührüdür.
Sahada Soluk Soluğa
Her okul ziyareti bir not defteri, her öğretmen odası bir gelişme sahnesidir. İhtiyaçları, sorunları ve en önemlisi beklentileri not ettik. Çünkü sendikamız sadece “söylenmek yerine çözüm üretmeyi”, kolay olanı değil “doğru olanı yapmayı” seçer. Sahadan aldığımız her not, yazılarımıza ve masadaki irademize güç katar. Mutabakat sürecine gelinceye kadar yalnızca kendimizi anlatmadık, aynı zamanda bizi dinleyen yürekleri duyduk. Sahanın nabzını tuttuk. Soruları, beklentileri, eleştirileri not aldık. Çünkü bu sendika dinleyen ve çözüm üreten bir iradenin adıdır. Bu yüzden her bir okul ziyaretimiz, bizim için sadece bir görüşme değil; sahici bir bağ kurma, gönül alma ve ortaklaşma vesilesidir.
Peki ne anlama gelir bu mutabakat?
Sadece belgelerdeki bir rakam mıdır?
Kesinlikle hayır.
Her bir imza, eğitim çalışanlarının sesini daha gür duyurabilmek için bize tevdi ettiği bir sorumluluktur. Eğitim-Bir-Sen’in mefkûresi, yalnızca hak aramak değil; hakkı büyütmek, iradeyi temsil etmek ve onuru korumaktır. Bu anlayışla okul okul dolaşarak, öğretmenler odalarında dinleyerek, talepleri birlikte şekillendirerek yol aldık.
Mutabakat, Mayıs’ta imzalanır ama her günün emeğiyle örülür.
Bu imzalar, sendikacılığı sadece bir hak mücadelesi olarak değil, bir duruş, bir temsil meselesi olarak görenlerin eseridir.
Birlikte Yazılan Destan
Bu başarı; en başta sahayı adım adım gezen temsilcilerimizin, sorumluluğu omuzlayan ilçe başkanlarımızın ve ilçe yönetimlerimizin, bu süreci yüreğiyle yöneten şube başkanımızın ve tüm şube yönetimimizin ortak eseridir. Biliyoruz ki bu yol, kişisel değil örgütlü bir yürüyüştür.
İlkeli ve Kararlı Duruş
Sayılarla ifade edilen her bir üye, bizce bir bireyin değil bir ailenin, bir okulun ve bir eğitim ikliminin temsilcisidir. Onların tercihleri, bize duyulan güvenin ve omuzlarımıza yüklenen sorumluluğun bir göstergesidir. “Güç birlikte, zafer bizimle” diyerek çıktığımız bu yolda, yılmadan ve yorulmadan mücadelemizi sürdürüyoruz.
Eğitim-Bir-Sen olarak biz, "Yaparsa Eğitim-Bir-Sen yapar" anlayışıyla sendikacılığı günü kurtaran söylemlerle değil; kalıcı adımlarla, istikrarlı bir yaklaşımla ve insanı önceleyen bir perspektifle yapıyoruz. "Her eylem yeniden diriltir beni" diyenlerin sendikası olarak, emeği kutsal, duruşu ilkeli ve sesi gür olan bir topluluğun onurlu neferleriyiz.
Bu mutabakat süreci bize bir kez daha gösterdi ki; bizim sendikal mücadelemiz, bir imza kampanyasından, bir üyelik yarışından, bir sayı yarışmasından ibaret değildir. Bizim mücadelemiz; adalet için, hakkaniyet için, liyakat için, daha insanca bir çalışma hayatı için verilen uzun soluklu bir emek yürüyüşüdür.
Geleceğe Yolculuk
Bu yürüyüşte bize yol arkadaşlığı yapan, bizi anlatan, bizi savunan, bizimle dertlenen tüm dava arkadaşlarımıza yürekten teşekkür ederiz. Sözümüz söz, mücadelemiz ilk günkü gibi diri, yolumuz açık, irademiz sağlam. Birlikte büyüdük, birlikte güçlendik. Yolumuz açık, mefkûremiz net: Hak için mücadele, insan için örgütlenme.
Mayıs mutabakatımız, bu anlayışın bir kez daha tescillenmesidir.
Yarınlarımızı daha güçlü kılmak için inançla ve azimle yürümeye devam edeceğiz.
Çünkü biz inanıyoruz:
Söylenmek yerine çözüm üretmeyi, kolay olana sapmak yerine doğru olanı yapmayı seçenler ancak tarihi değiştirebilir.
Emre ŞAHİN
Şube Başkan Yardımcısı
emreerensahin@gmail.com