Bir zamanlar herkesin alışveriş yaparken yüzünü güldüren "1 milyoncular," bugün artık tarih oldu. Adları hala aynı olsa da, içeride 1 liraya alınabilecek bir ürün bulmak neredeyse imkansız. Enflasyonun etkisiyle bu işletmeler, zamana yenik düştü ve kimileri kepenk kapattı.
Eskiden 1 TL’ye yüzlerce farklı ürün satan bu mağazalar, artan fiyatlarla önce "Her Şey 20-100 TL arasında , "Ne Alırsan Her Şey 100 TL" gibi yeni isimlerle ve kampanyalar’la faaliyetlerine devam etmeye çalıştı. Ancak ekonomik dalgalanmalar, bu iş modelinin sürdürülebilirliğini tamamen bitirdi. Bugün bu tür işletmelerin yalnızca birkaç örneği ayakta kalsa da, onlar da artık eski cazibesini yitirmiş durumda.Türkiye, yıllarca Çin’den ithal edilen ucuz tekstil ve sanayi ürünleriyle dolup taştı. Ucuz mal satışı sayesinde ayakta kalmaya çalışan milyoncular, enflasyon karşısında direnemediler. Ülkemizde bu iş kolunun enflasyondan en çok etkilenen sektörlerden biri olduğu açıkça görülüyor.
Yeni Dersler ve Farkındalıklar
Artık daha seçici alışveriş yapma alışkanlığı kazanıyoruz. İhtiyacımız olmayan birçok ürünü almaktan vazgeçtik. Bu durum, tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmemize ve kaynaklarımızı daha verimli kullanmamıza olanak tanıdı. Ancak bu farkındalık, yerli üretimi desteklemenin ne kadar önemli olduğunu da bir kez daha ortaya koydu.
Bugün, ucuz Çin mallarına bağımlılığın ötesine geçip, yerli üretimle ekonomiyi güçlendirmek hayati bir gereklilik haline geldi. Aksi takdirde, ekonomik zorlukların daha da derinleşeceği gün gibi ortada.Sonuç olarak, "1 milyoncuların" yok oluşu yalnızca nostaljik bir kayıp değil, aynı zamanda ekonomik sistemin değişen dinamiklerini anlamamız için bir ders niteliğinde. Yerli üretimi teşvik etmek ve kaynaklarımızı daha bilinçli kullanmak, gelecekte bu tür kayıpların önüne geçmek için bir zorunluluk.