Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, deprem sonrası yaşanan korku ve akut stresin doğal tepkiler olduğunu ancak yönetilemediğinde yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürdüğünü belirtti. Beynin bazı kişilerde “sürekli tehlike” modunda takılı kalabileceğini söyleyen Tarhan, uyku bozukluğu, eve girememe, aşırı tetikte olma gibi belirtilerin durumun ciddiyetine işaret ettiğini vurguladı.
Korkunun doğru yönetildiğinde faydalı bir duygu olduğunu ifade eden Tarhan, “Yangın eğitimi almış biri panik yapmaz, depremde de zihinsel hazırlık korkuyu minimize eder” dedi. Japonya’da çocuklara verilen afet eğitimlerinin önemine dikkat çekerek, “Deprem konuşmayalım” anlayışının yanlış olduğunu, çocuklarla pratik yapılması gerektiğini belirtti.
Tarhan, uzun süreli stresin “beyin sisi”ne yol açtığını, travmaların ise kişisel gelişime fırsat sunabileceğini söyledi. Deprem korkusunun toplumsal güveni zedeleyebileceğini ifade eden Tarhan, “Korkuyu yok saymak yerine küçültüp yönetmek, felaket senaryoları ile yaşamamak gerekir” dedi.
Başa çıkma yöntemleri olarak pozitif psikoloji ve “radikal kabullenme”yi öneren Tarhan, dini başa çıkma yöntemlerinin de insanlara güç verdiğini söyledi. İstanbul’un öncelikli “çılgın projesinin” kentsel dönüşüm olması gerektiğini vurguladı.