Bir zamanlar hafta sonları yapılan ailece dışarıda yemek keyfi, artık orta gelirli aileler için hayal oldu. Yükselen gıda ve hizmet fiyatları nedeniyle dışarıda yemek yemek, birçok yurttaş için erişilemez bir lüks haline geldi.
"Bir kere dışarı çıkmadan önce cüzdanı yoklamadan olmaz"
Eskiden yeni tatlar keşfetmenin, aileyle vakit geçirmenin keyifli bir yolu olan dışarıda yemek yemek, artık birçok aile için haftalık değil, belki de aylık bir faaliyet. İstanbul'da yaşayan ve orta gelir grubuna dahil üç kişilik bir aile "Bir zamanlar her hafta yeni bir lokantayı denerdik. Şimdi ise 'bu hafta çıkmasak mı?' lafı sıradanlaştı," diyerek değişen hayatlarına dikkat çekiyor.
Sefer tasıyla yemek taşıyan lokantacılar
Fiyatlar o kadar yükseldi ki, bazı esnaf lokantaları sefer tasıyla müşterilerine yemek götürüyor. "Ucuz diye getiriyorsa ayrı rezalet, yemekleri kötü diye getiriyorsa ayrı sorun," yorumları sosyal medyada dikkat çekiyor. Artık fast food harici bir yerde yemek yemek bile ciddi bir mali yük.
Mahalle kebapçısında bile 300 TL altı imkânsız
Sıradan bir kebapçıda çorba, ana yemek, tatlı ve alkolsüz içecekten oluşan bir aile yemeği için en az 300 TL ödemek gerekiyor. Alkollü bir mekana gitmek ise artık birçok orta sınıf yurttaş için sadece bir hatıra.
Evde yemek bile artık hesap işi
Market alışverişleri bile dudak uçuklatıyor. Bir hafta sonu kahvaltısı için alınan birkaç temel ürün bile 1500 TL'yi geçiyor. Daha çeşitli, sağlıklı ürünler almak isteyenler, market sepetini doldurmadan önce iki kere düşünüyor. "15 günde tüm gelirini BİM'de harcamışsın, en sağlıklı yemeğin antibiyotikli tavuk göğsü oluyor" diyen bir yurttaş, durumun vahametini gözler önüne seriyor.
Fakirleşmenin sofradaki izdüşümü
Son birkaç yılda ülke genelinde yaşanan ekonomik daralma, en çok sofralara yansıdı. Türkiye'de artık sadece dışarıda değil, evde yemek yemek bile bir mücadeleye dönüşmüş durumda. Giderek daha fazla insan, beslenmenin temel bir hak değil, pahalı bir tercih haline geldiğini düşünüyor.